KITAP ÖNERİSİ-FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU
" Kafamız iyi, açmayın kapağı, biz böyle iyiyiz.."
KITAP ADI : FAKAT MÜZEYYEN BU DERİN BİR TUTKU
YAZAR :İLHAMİ ALGÖR
SAYFA SAYISI :58
YAYINI EVİ : İLETİŞİM YAYINLARI
"Tütünümü aldım, anahtarımı aldım, evden tam çıkıyorum, bir şeyin eksik olduğunu eksik olanın ruhum olduğunu fark ettim.."
Diye başlayan bir kitabın ilk satırları bunlar. 58 sayfa olan kısacık bir kitap ama bir adamın deli gibi aşık olup baktığı her yerde bir kadını görmesini anlatıyor. Yazar olmak isteyen ve bir roman üzerinde çalışan bir adamın özgür ruhlu müzeyyene aşık olması ve hayatını ona adamasını anlatıyor. Kadını o kadar seviyor ki sevdikçe ruhu büyüyor ve eve sığmıyor. Her iki kelimesinden birini mutlaka müzeyyene bağlıyor.
Seneler önce almıştım bu kitabı. Yazarın öyle bir üslubü varki kitap okurken ne yazarsa yazsın okuma isteği geliyor insana. Ki bazı yerlerinde argo kelimeler de var ama inanın hiç batmıyor göze.. Adeta okurken 80ler 90lar a götürüyor sizi aralardaki şarkı sözleriyle.
Bu muazzam kitabı filmede döktüler 12 Aralık 2014 yılında .
Film 1 saat 5 dakika sürüyor.
Başrolde ERDAL BEŞİKÇİOPLU (Arif) rolüyle ve SEZİN AKBAŞOĞULLARI(Müzeyyen) rolüyle karşımızdalar.
Filminide izlemenizi tavsiye ederim ama kitap kadar anlamlı gelmiyor bana ne yazık ki. Sizler nasıl düşünürsünüz bilmiyorum fakat ben okurken onların yanındaymışım gibi geliyordu. Bende orda yaşayarak okudum kitabı yani.
Kitapta filmdeki kadar replikleri uzun olmasada kısa ve öz bir şekilde herşey anlatılmış bence..
"Bir şey içime oturmuş kalmıştı. Yok olmak. Toz olmak istiyordum. Varlığım orada olmamalıydı. Gelip beni alsalardı. Uzaydan ya da bir yerlerden gelselerdi. Sessiz sedasız kaybolsaydım. Yerime Kız Kulesi'ni bıraksalardı. Ne alakaysa?"
“Her şeyin iyi gittiğini nerden çıkarıyorsun?” dedi.
“Herif rüzgârı kendinden menkul uçurtmanın teki. Ara sıra telleri takılır gibi kadına geliyor gece yarısı.”
“Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi.
“Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.
“Fakat Müzeyyen, bu derin bir tutku,” dedim. Tırsmaya başlamıştım. Haklı olabilirdi.
“Evet, biraz sapık ve tek taraflı bir tutku,” dedi, arkasını dönüp gitti.
Bülbülün çilesi, yazarın zulası... İnceden sarma bir sigara, inceden bir bardak... Jak Danyel isimli bir şişe, Hicran isimli bir yara, tuhaf isimli bir roman.
14 Yorumlar
Çok merak ettim şimdi, listeye ekleyeyim. ;) Ellerine sağlık^^
YanıtlaSilNe demek yardımcı olduysam ne mutlu bana ❤️❤️
SilThis sounds absolutely fascinating. I hadn't heard of it before! I will definitely need to add it to my list.
YanıtlaSilthe creation of beauty is art.
Yes very nice i would recommend
SilGreat post!I love your blog so much!Follow you now :)
YanıtlaSilI hope you'll visit and like mine too!
Çok severim bu kitabı :)
YanıtlaSilBendeee😍
SilDaha önce okumamıştım anlatım için teşekkürler😊
YanıtlaSilİçine işledi resmen, kaleminize sağlık kesinlikle okuyacağım bu kitabi :)
YanıtlaSilEvet tavsiye ederim 🥰
SilOkuma sayını görünce meraklandım bak. :))
YanıtlaSilAhahahahahaha değilmi valla 58 sayfa 30 dk da yada 1 saate biter en fazla 🤣🤣
SilÇok güzel bir kitapmış öneri için teşekkürler
YanıtlaSilNe demek rica ederim 😊
Sil!!!HAYDİ YORUMA !!!
!Lütfen hiç bir site linki paylaşmayınız.
!Lüften aşşağılayıcı sözcükler ve argo kelimeler kullanmayınız.
!Tartışmaya sebep olacak konu için lütfen yorum yapmayınız.
!Yorum yapan kimselerin görüş ve düşüncelerine saygı duyunuz.