Kürk Mantolu Madonna

'ÜCRETSİZ TANITIM'                                                                                                                           

Merhaba değerli okuyucum. Nasılsın?? Uzun bir aradan sonra tekrar geldiimm bu sefer farklı bir geliş oldu. Yine yazımı gördün ve bu kız ne atmış bu gün yoktu ortalarda hayırdır bakayım diye geldin.😅 Evet bu aralar biraz yoğun zamanlar geçirdim. Biliyorsunuz attığım işlemlerimde hep soruyorsunuz iş yerin var mı? , çalışıyor musun? diye her defasında yok demek zorunda kalıyorum. Bir kaç görüşmem vardı fakat devir bir hayli kötü . Her neyse gün çok beğendiğim ve pek yazamadığım bir konu ile geldim. Uzun zamandır kitap yorumu atmadığımı fark ederek en güzel ve en çok etkilendiğim ayrıca herkesin mutlaka okuması gerektiğini düşündüğüm bir kitap ile geldim. Gerçekten etkilendiğim en güzel aşk hikayesi idi .

Okurken kendimi kaptırdığım ve aşırı etkilendiğim bir kitap oldu. Bazı sahneler vardı resmen ben yaşadım diye bilirim. Hemen anlatmaya geçiyorum.

Kitap Adı: Kürk Mantolu Madonna

Yazar: Sabahattin ALİ

Sayfa Sayısı : 163

Yayın : Y.KY  (Yapı Kredi Yayınları)

                                               -ARKA KAPAK YAZISI-

"Her gün, daima öğleden sonra oraya gidiyor, koridorlardaki resimlere bakıyormuş gibi ağır ağır, fakat büyük bir sabırsızlıkla asıl hedefine varmak isteyen adımlarımı zorla zapt ederek geziniyor; rastgele gözüme çarpmış gibi önünde durduğum 'Kürk Mantolu Madonna'yı seyre dalıyor, ta kapılar kapanıncaya kadar orada bekliyordum."

Kimi tutkular rehberimiz olur yaşam boyunca. Kollarıyla bizi sarar. Sorgulanmadan peşlerinden gideriz ve hiç pişman olmayacağımızı biliriz.

Yapıtlarında insanların görünmeyen yüzlerini ortaya çıkaran Sabahattin Ali, bu kitabında güçlü bir tutkunun resmini çiziyor. Düzenin sildiği kişiliklere, yaşamın uçuculuğuna ve aşkın olanaksızlığına dair, yanıtlaması zor sorular soruyor.

                                                            -KONUSU-

                                               !!SPOİLER İÇERİR!!

Hikayenin kahramanı yazarın kendisi ve Raif Efendi’dir. Hamdi Bey, yazarın iş bulmasına vesile olan kişidir. Yazar yeni iş yerinde Raif Efendi ile tanışır. Bir diğer kahraman namı değer Kürk Mantolu Madonna'dır yani  Maria Puder’dir. Babasının vefatı ile şirket başına geçirilen Raif efendi Almanya ya gider. Orada gezer tozar ve her yeri görmek ister. Bir gün sergiye gittiğinde tabloda bir bayan görür ve uzun süre baka kalır. O sırada tablodaki bayan yanına gelir fakat Raif efendi utancından yalan söylemek zorunda kalır ve kafasını dahi kaldırmaz. Sonrasında uzun bir arayış içine girip bayanı yani Kürk Mantolu Madonna'yı bulur ve takip eder. Konuşma ve tanışma fırsatları olur bir şekilde  gerçek adı Maria dır. Aşk için kendisinin hazır olmadığını söyler ilk başta fakat sonradan o da Raif efendiye aşık olur. Bu sırada Raif efendinin Türkiye'ye dönmesi gerekir. Sürekli mektuplaşırlar fakat bir süre sonra mektuplar kesilir. Raif yalnız kalır. Aradan uzun zaman geçer ve tren istasyonunda Maria’nın samimi olmadığı kuzeni ile karşılaşır.Kuzen Raif ve Maria hakkında bir bilgiye sahip değildir. Raif Maria’yı sormak ister fakat lafı oraya getiremez. Uzun süre konuşurlar arada bahane ile Maria’yı sorar. Kuzen yanında bulunan sarışın kız çocuğunu gösterir Maria’nın kızı olduğunu, babasının kim olduğunu bilmediklerini ve Maria’nın yıllar önce öldüğünü söyler.(Yıkıldığım sahne burası oldu) Raif kız çocuğunun kendisinden olduğunu düşünür fakat elinden bir şey gelmez. Trenin kalkış saati gelmiştir. Kuzen çocuğu da alıp trene biner. Raif'e  aşkı Marıa'dan kalan tek hediyesi  o gün gözünün önünden öylece gider. İlk ve son kez kızını o gün orada görür... 

Konusunu biraz uzun yadım ama en çok etkilendiğim yer burasıydı zaten. Çok yalın yazılmış okurken zorlanılmıyor. Ayrıca bizlere ön yargılı olmamamız gerektiğini de anlatmak istemiş kitap bence okuduğunuzda anlarsınız çok detaylıda anlatmayım diyeceğim ama zaten çoktaan anlattım bence 😅😅😅Çoğu kişi okumuştur bende çok önceden okudum ama blogumda yer almasını istediğim bir kitaptı. Ben yazarken biraz geç kaldım . Kitap okumaya bayılırım süreklide okurum ama okuduğum kitapları yazmak için pek vaktim olmadı bu aralar. 

"Seni seviyorum. Deli gibi değil, gayet aklı başında olarak seviyorum."

“Ben böyleyim işte!” dedi. “Ben garip bir kadınım. Benimle ahbaplık etmek isterseniz birçok şeylere tahammüle mecbur kalacaksınız."

"Tesadüf seni önüme çıkarmasaydı, gene aynı şekilde, fakat her şeyden habersiz, yaşayıp gidecektim. Sen bana dünyada başka bir hayatın da mevcut olduğunu, benim bir de ruhum bulunduğunu öğrettin."

"Hayatımda hiç bu kadar mesut olduğumu, içimin bu kadar genişlediğini hatırlamıyordum. Bir insanın diğer bir insanı, hemen hemen hiçbir şey yapmadan, bu kadar mesut etmesi nasıl mümkün oluyordu?"

"Aşk hiç de sizin söylediğiniz basit sempati veya bazan derin olabilen sevgi değildir. O büsbütün başka, bizim tahlil edemediğimiz öyle bir histir ki, nereden geldiğini bilmediğimiz gibi, günün birinde nereye kaçıp gittiğini de bilemeyiz. Halbuki arkadaşlık devamlıdır ve anlaşmaya bağlıdır. Nasıl başladığını gösterebilir ve bozulursa bunun sebeplerini tahlil edebiliriz. Aşka girmeyen şey ise tahlildir. Sonra düşünün, dünyada hepimizin hoşlandığımız birçok kimseler, mesela benim hakikaten sevdiğim birçok dostlarım vardır. Şimdi ben bütün bu insanlara aşık mıyım?"

"Bu akşam anladım ki, bir insan diğer bir insana bazan hayata bağlandığından çok daha kuvvetli bağlarla sarılabilirmiş. Gene bu akşam anladım ki, onu kaybettikten sonra, ben dünyada ancak kof bir ceviz tanesi gibi yuvarlanıp sürüklenebilirim."

Şimdi yeni yazılarla tekrardan güzel konularla kısacık aradan sonra beraberiz.💓

 Bu arada kitap mavi ama ben biraz oynadım pembeye uysun diye mor yaptım 😋😋

Keyifli okumalar dilerim ...